Tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de emekli olunca emeklilerin alacakları maaşlar çalışırken kazandığı maaşlar aynı olmuyor.
Memurun emekli aylığını memurun derecesi, kademesi, hizmet süresi ve ek göstergesi belirliyor. Memurların emekli aylığını en çok etkileyen husus ise ek gösterge. Bu da memurun görevine ve unvanına göre belirleniyor.
Son yıllarda yapılan düzenlemeler sonucu Emekli ve yaşlılık aylığı bağlama oranları düşürüldü.Emekli ve yaşlılık aylıkları arasındaki dengesizliğin giderilmesi bir yana derinleştirilmiştir. Emekli aylıkları 2000 yılı öncesi, 2000-2008 (Eylül) yılları dönemi ve 2008 yılı (Ekim) sonrası şeklinde ayrıştırılmıştır.
Kısacası emeklilik, Emekliler için ömrünün son döneminde daha çileli ve kahırlı bir yaşam şekline dönmüştür.
1999 ve 2008 yıllarında yapılan iki sözde “emeklilik reformu” sonucunda Aylık Bağlama Oranlarının düşürülmesi sonucu emekli ve yaşlılık aylıkları da düşürülmüştür. Emekli ve yaşlılık aylıklarının milli gelir artışından yararlandırılmaları sınırlandırılmıştır.
Emeklilik sistemi ve buna bağlı olarak yaşlılık ve emeklilik aylıkları SSK, Bağ Kur ve Emekli Sandığı (Memurlar ve Emeklileri) için üç dönem üzerinden değerlendirilmektedir.
Bu kapsamda Aylık Bağlama Oranları;·2000 yılı öncesi SSK gösterge tablosu için baz oran % 60, üst gösterge tablosu için % 50-59,9, Bağ-Kur için % 70, Emekli Sandığı için % 75’tir.
* 2000-2008/Eylül (dahil) döneminde, SSK için % 55, Bağ-Kur için % 65 ve Emekli Sandığı için % 75 oranıdır.
* 2008/Ekim (dahil) sonrası içim tüm sigorta kollarında her tam hizmet yılı için % 2 Aylık Bağlama Oranı bulunmaktadır. Bu durumda 20 yıl hizmeti olan bir sigortalı için Aylık Bağlama Oranı % 40’tır.
* Ekim 2008’den önce göreve başlayan memurların emekli aylığı hesaplamasında gösterge ve katsayı sistemi esas alınıyor. 25 yıl hizmet vermiş memurun aylık bağlama oranı yüzde 75. Yani ortalama aylık kazancın yüzde 75’i emekli aylığı oluyor.
Örneğin; Polis memurları için yaş haddi 55. 30 yıl çalışan bir polis memurunun emekli olunca aylık bağlanma oranı yüzde 80, 40 yıl çalışanın ise yüzde 90 oluyor.. İşte bu yüzden, çalışan memurlar emekli olunca yüksek maaş bağlanması için yaş haddine kadar çalışmak zorunda kalıyorlar.
Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan memurlar 25 yıl çalışmaları karşılığı ancak ortalama aylık kazançlarının yüzde 50’sini emekli aylığı olarak alabiliyorlar. Bu durum, eski memurların emekli aylıkları ile yeni memurların emekli aylıkları arasında ortalama yüzde 30’luk bir fark doğmasına neden oluyor.
Emeklilik çalışma hayatının sonunda elde edilen, kutsal bir hak'tır. Anayasamızda emeklilik ve sağlık gibi temel insan hakları güvence altına alınmasına rağmen sosyal güvenlik mevzuatında yapılan değişiklikler, emekli aylığına hak kazanma koşullarında ve emekli aylıklarının hesaplanmasında dönemsel eşitsizliklere neden olmuştur..
Aylıkların hesaplanmasında bir bütünlüğün kurulamaması nedeniyle emekli aylıklarının farklılıklar vardır.
6283 sayılı kanunla 2000 yılı öncesi emeklilere yapılan intibakın, 2000 yılı sonrasında emekli olanlara uygulanmaması önemli bir eksiklik olmuş, emeklilerin büyük bir kısmı mağdur kalmıştır. 2000 yılından bu güne kadar her seçim öncesi emeklilere intibak sözü verilmiş, ancak bu söz tutulmamıştır. Hem memur emeklilerin hem de SSK emeklilerinin 2000 yılı sonrasında emekli olanların intibaklarının yapılmasını hükümetden beklemektedirler.
Emeklilerin geçim sıkıntısı feryatlarına rağmen, sosyal güvenlik reformu ile getirilen değişiklikler daha çok sistemin ekonomik dengesini gözettiği için emekli aylıkları eskiye nazaran düşük olmaktadır..
Emekli aylıklarında eşitliğin sağlanması için mutlaka intibak yapılmalıdır..Çalışan memur ve işçiler de yarınlarını düşünerek, emeklilik yaşamında geçim sıkıntısı yaşamamaları için emeklilikte gelir desteği sunacak bireysel emeklilik gibi sistemleri tercih etmelerinde fayda vardır. Ancak böylece, emeklilikteki maaş düşmesi ile mücadele etmek için ek bir gelir yaratılmış olacaktır.