Milli Bayramlarımız bizim sevinçle coşku ile kutladığımız gurur günlerimizdir. 23 Nisan'lar, 19 Mayıs'lar, 30 Ağustos'lar, 29 Ekim'ler ve şehirlerimize ait kurtuluş günlerimiz hep coşku ile kutladığımız ve gurur duyduğumuz günlerimizdir. Ancak bu coşku ve sevinçle kutladığımız günler çok eskide kaldı.
Biz yaşımız gereği çocukluğumuzda ki o coşku ve sevinci maalesef artık göremiyoruz. Eskiden bu bayramlarımız kutlanırken, caddeler, sokaklar ve en gariban ahşap evlerin,mahalle esnaflarımızın, camları TÜRK BAYRAKLARI ile süslenirdi.
Bayrağımızın asılmadığı ne bir pencere ne bir esnaf dükkanlarının camı göremediniz. Şimdiler de ise Milli Bayramlarımız geldiğinde içimi ve yüreğimi bir sızı ve hüzün kaplıyor göz punarlarım doluyor.
Bu günleri kutlayabilmek için atalarımızın çektiği çileler, acılarla birlikte, bu günlere ulaşmanızı sağlayan can veren, kan veren dedelerimizi, ninelerimizi, nasıl unuturuz? Ancak bu günlerde Milli Bayramlarımızı kutlarken gözlerim cadde ve sokaklarda,evlerin pencerelerinde, dükkanların camlarında kapılarında TÜRK BAYRAĞI aramakta.
Heyhaaat.. Ne yazık ki o çocukluğumda ki coşku ve sevinçten eser kalmamış. Üç beş evde asılı, üç beş dükkanda asılı kimi ütü bile yapılmadan asılmış sanki adet yerini bulsun misali.Sokak araların da arabaların içinde bangır bangır pop müzik, kiminde arap müziği, kiminde arabesk müzik çalarak dolaşanlar.
Kim kime dum duma misali. Şunu asla unutmayalım ki, bize tarihimizi unutturmaya çalışıyorlar, tarihin unutan milletler geleceğini inşa edemez.
Bu Aziz TÜRK MİLLETİNİ savaş meydanlarında yenemeyenler, bize tarihimizi, dilimizi ve vatan millet ve bayrak sevgimizi unutturarak yenmeye çalışıyorlar.
VATANIMIZA BAYRAĞIMIZA VE MİLLİ BAYRAMLARIMIZA sahip çıkalım. Zira Milli Bayramlar olmasaydı Dini Bayramlarımızı KUTLAYAMAZDIK. Vesselam. Saygılarımla.