Mart ayı Türk tarihinde önemli olayların ve hatıraların yıl dönümüdür. Bunlardan birisi Çanakkale Zaferi, birisi İstiklal Marşı'nın kabulü.
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesiyle İngiliz, Fransız, Rus orduları her cepheden saldırıya geçmişler, düşman ordularının silah üstünlüğü karşısında Türk orduları zaman zaman bazı cephelerde geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
Düşman ordularının en büyük hedefi çok güvendikleri donanmaları ile Çanakkale Boğazını geçerek Osmanlı Devleti'nin payitahtı İstanbul'u ele geçirmek ve devleti teslim almaktı. Bir şeyi unutuyorlardı: Türk'ün iman, cesaret ve vatanı için gözünü kırpmadan şehadete yürüyeceklerini.
Birinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle devam ederken İngiliz ve Fransız donanması 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nı geçmek için harekete geçti.
Yaklaşık bir ay boğazın her iki yakasında bulunan savunma tahkimatlarını bombalayarak ilerlemeye çalıştılar. Türk tabyaları büyük zayiat almış, savunma zayıflamıştı. Bunu kendileri için zafer sayan düşman rahatlıkla boğazı geçebileceklerini zannediyorlardı. Bir gecede yiğit Türk komutanlarının ve denizcilerin boğaza döşediği mayınlara çarpan düşman zırhlıları boğazın derin sularına gömülürken kurtulanlar gerisin geriye kaçmak zorunda kaldı.
18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nin kazanılması, mağrur İngiliz ve müttefiklerinin ümitlerini kırmış ve saldırıları ters yüz edilmiş Türk’ün azim ve imanlı direnci karşısında başka planlar yapmaya başlamışlardır.
1915 Çanakkale Zaferi eşi benzeri olmayan bir müdafaa, bir kükreyiş ve emsalsiz bir kahramanlık örneğidir.
Denizde başarısız olup çok güvendikleri zırhlıları bir tarafta boğaza döşenen mayınlarla batırılırken kahraman Türk askeri Seyit Onbaşı’nın yaralı olduğu hâlde 276 kg top güllesini, top mermisini namluya taşıyan aletin bozulmasıyla “Ya Allah, bismillah!” diyerek sırtlayıp namluya sürmesi, ateşlenen topun Ocean Zırhlısı’na isabet ederek zırhlıyı batırması ile İtilaf Devletleri karaya asker çıkarmaya karar verdiler.
Anafartalar, Conkbayırı ve diğer koylardan 500 bin askerle saldırıya geçtiler. Bu sefer de karşılarında yine imanlı Türk askeri ve Mustafa Kemal gibi dâhi komutanlar vardı. Ocak 1916’da büyük kayıplar vererek Türk'ün azmi karşısında duramayıp geri çekilmek zorunda kaldılar. Çanakkale Savaşı'nda 253 bin Türk askeri şehit olurken, İtilaf Devletleri, resmî kayıtlara göre, kendilerinin ölü sayısını 780 bin civarında olduğunu ifade etmekteler. Çanakkale Savaşı, dünya tarihinde en çok kayıp verilen savaşlardan biridir.
- Çanakkale; Haçlıların hilale saldırdığı,
- Liseli, harbiyeli, tıbbiyeli gençlerin ölüme koşarak gittiği,
- Mehmetçik’in bayraklaştığı,
- Metrekareye 6 bin merminin düştüğü, merminin mermiyle çarpıştığı,
- Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlarla düşman zırhlılarının battığı,
- Kınalı kuzuların vatana kurban edildiği, lise ve üniversitelerin mezun veremediği,
- Mehmetçik’in kurşun yağmuru altında yaralı düşman askerini sırtına alıp düşman mevziine götürerek insanlık dersi verdiği,
- Ezineli Yahya Çavuş’un 63 Mehmetçik ile İngiliz Çıkarma Birliği’ni yendiği,
- Yarbay Mustafa Kemal’in komutanlık dehâsı ile ölüm emri verdiği,
- Komutanların neferleştiği, erleriyle omuz omuza “Allah Allah” nidalarıyla hücuma kalktığı,
- Peygamberimizin şehitleri beklediği,
- İstiklal Marşı’nı yazan büyük vatan şairi Mehmet Âkif’e ilham kaynağı olan savaştır.
- Mehmet Âkif’in “Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.” ifadesiyle övdüğü,
- “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.” diyerek şehitlerin makamını müjdelediği yerdir.
Bütün şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet, şanlı gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Abdullah Kaplan
18 Mart 2023